Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Sincan Bayan Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ceylan Şahinli, sağlık sorunları nedeniyle gittiği cezaevi kampüsü ve Etlik Kent Hastanesi’nde yaşadığı ihlalleri anlattı.
Şahinli, mektubunda hekimin işlediği hak ihlali nedeniyle Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurduğunu belirtti. Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre Şahinli, mektubunda sürekli takip edilmesi gereken hepatit B hastalığı olduğuna dikkat çekerek, sevk edildiği Sincan Cezaevi yerleşkesi ve Etlik Şehir Hastanesi’ndeki doktorların, meslek etiğine aykırı davrandığını ve uluslararası sözleşmelerde “işkence” olarak tanımlanan kelepçeli olduğunu söyledi. muayene edildiğini söyledi.
‘KELEPÇELİ MUAYENE TEDAVİMİ GÖRÜNTÜLEDİ’
Cezaevi Yerleşkesi’nde bulunan hastanenin bulaşıcı hastalıklar bölümünde iki muayene yapıldığının ve bu muayeneler sırasında hekimin kelepçeli muayene dayatmasına tabi tutulduğunun altını çizen Şahinli, “İzlememe rağmen kelepçelerimin çıkarılmaması. ısrarlı talebim bu muayeneler sırasında tedavimin yarıda kesilmesine neden oldu.”
VALİLİK: KELEPÇE İNCELEMESİ YASAL DEĞİL
Kelepçeli muayene ile ilgili olarak Sincan Batı Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu belirten Şahinli, “Sağlık Bakanlığına yaptığım kabahat duyurusunda Ankara İl Sağlık Müdürlüğü kelepçeli muayeneyi savunarak suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığım hataya cevaben Sincan Kaymakamlığı İlçe Hukuk İşleri Bürosu elleri kelepçeli muayene yapıldığını kabul etmiş ancak tedavi devam ettiği için uygulama ‘etik dışıydı ve kötü niyetli değildi’.
‘SENİ MUAYENE ETMEYECEĞİM’
Yetkililerin onursuz uygulamaları sahiplendiğini ve cezasızlık politikasının yetkilileri cesaretlendirdiğini belirten Şahinli, mektubunda şunları söyledi: “Karaciğer biyopsisi için bulaşıcı hastalıklar bölümüne gittim. Beni odaya alan doktor tarafından kelepçeli muayene dayatmasına tabi tutuldu. Beni odaya alan doktor, 2 koruma ve 1 jandarma ile hasta mahremiyetinin alt üst edildiği odada ilk anda kelepçelerimin çıkarılmasını talep ettim. Doktor ‘Seni zaten muayene etmeyeceğim’ demesine rağmen rastgele sorular sordu. Kendimi bu şekilde rahat tarif edemediğimi ifade ettim ve kelepçelerimin tekrar çıkarılmasını talep ettim. Sonra bir doktorun hastasıyla bağ kurmasını beklerken kaşlarını çatmış ve gergin ortamı daha da artıracak durumlar sergileyen birine rastladım.”
‘HASTALIĞIM HAKKINDA BİLGİ ALAMADIM’
Jandarmanın kelepçe anahtarını çıkarmak için elini cebine soktuğunu anlatan Şahinli, “Jandarmadan kelepçelerimi çıkarmasını istediğimde ‘Böyle bir şey var mı?’ Cevabını aldım.Doktor yapılanın etik değerlere aykırı olduğunu ve ceza olduğunu söyleyince doktor sanki olan biten kendisinden bağımsız gelişiyormuş gibi “Tartışmanızı dışarıda yapın” dedi ve ihtimali tamamen ortadan kaldırdı. Fiilen yapılmayan muayenemin ardından, “Zaten bulaşıcı olduğu bilinen ve maliyeti artan hastalığım için yapılacak biyopsi talebiyle ilgili öğrenmek istediğim hiçbir şey öğrenemedim.”
DENETİMDE SORULAN SINAV SORUSU
Şahinli’nin mektubunda, doktorun bilgisayarda bazı sorular sorarak notlar aldığı ve ardından kendisini kan alma ünitesine yönlendirdiği belirtildi. “Kan alımından sonra götürüldüğüm nezarethanede 1 saat sonra yanıma gelen gardiyan, ‘Kan sulandırıcı kullanıyor musunuz?’ soruyu yöneltti. Söz konusu doktor muhtemelen ona soruyu sorması talimatını verdi. Muayenem sırasında bana sorulması gereken soruyu sormaya tenezzül bile edemeyen doktor, gardiyan aracılığıyla bana ulaşmaya çalışıyor.”
Şahinli, doktorun tedavi hakkını ihlal ettiği iddiasıyla Sincan Batı Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunurken, TTB ve İHD’ye de başvurdu. (HABER MERKEZİ)
